Rahip serbest bırakıldı, herşey güllük gülistanlık mı olacak?
Dövizin artmasının sebebi, dünyada para bolluğunun sona ermeye başlaması, FED'in piyasalara para basmayı durdurmasının yanında birde faiz artırımıyla doların musluğunu kısmasıdır. Artık Türkiye 15 Yıldır fazlasıyla yararlandığı bu musluktan alacağı dolarlar azaldığı gibi kredilerin maliyeti de artmıştır. Hem kredi almak zorlaştı, hem de kredinin faizi yükseldi.
https://www.hazine.gov.tr/borc-gosterge ... u?type=subadresine girin devletin resmi rakamları ortada.
Çok geriye gitmeye gerek yok, 2010'da dış borç toplamımız 291.7 Milyar dolarken 2018 1.Çeyreğinde 466.7 Milyar dolara çıkmıştır.
Kısa vadeli borçlarımız 77.2'den 122.2'ye çıkmıştır.
Uzun vadeli borçlarımız 214.5'dan 344.4 milyar dolara çıkmıştır.
Kamunun borcu az denmektedir, peki kısa vadeli 24 milyar dolar, uzun vadeli 116.8 Milyar dolar az mıdır? Özel sektör ise almış başını gitmiş 98.1 milyar dolar sadece kısa vadeli borç, uzunu ise 227 milyar dolar.
Hazine garantili borçlar var bir de, 2006 yılında 4.2 milyar dolar seviyesinde iken, bugün 14.1 milyar dolardır.
Tüm bunların yanında 2003-2016 yılları arasında 59.8 Milyar dolarlık özelleştirme gelirimiz varken bu borçlar katlanarak artmıştır.
Elde ne var bakalım, TCMB'nin Ağustos 2018 verileri;
Resmi Rezerv Varlıklar: 88.888 Milyar Dolar (Altın ve merkezi Türkiye'de olan, yurt dışında yerleşik ihraççılar dahil)
Toplam nakit ve mevduat kısmı 30.091 Milyar Dolar.
Net(saf) altın rezervimiz 15.3 Milyar Dolar.
Şimdi Düşünün cebinizde emanet, kredi, altın vs. herşeyi dahil ettiğinizde 88.8 Milyar Dolar para var, kısa vadede de devletdi, özel sektördü toplam ödemeniz gereken 122.2 Milyar Dolar ödemeniz var. Uzun vadeli de 344 Milyar dolar borcunuz var. Cumhuriyet tarihi boyunca kurmuş olduğumuz fabrika ve işletmeleri de sata sata bitirip bunlardan da 59 küsür milyar dolar özelleştirme geliri elde etmişiz, ihracatımız rekorlar kırmış ancak borcumuz da katlanarak artmış. Peki artık satacaklarımız da sınırlı olmasını bir kenara bırakın, global piyasalarda sıkılaşmaya gidilirken siz kime elde kalan varlık fonuna devreden şirketleri satabileceksiniz. En kolay satılacak olan Milli Piyango kalmış. Üstelik müslüman bir ülkede muhafaz bir iktidarımız var ama şans oyunları cumhuriyet tarihinin en üst düzeyine çıkmış. Hergün bir bahis, iddaaa, şans topu vs oynayabiliyoruz. Devlet herşeyi özelleştirdi ama Milli Piyango'yu özelleştirmedi. Gerçi özelleştirse ne olacak devede kulak. Artık etten buğdaya herşeyi ithal ederken, herşeyi ithal edip dövizle öderken, ısındığımız gazı bile Rusya, İran, Azerbaycan'dan döviz karşılığı ithal ederken bizim iki yakamız nasıl bir araya gelecek?
Rahibi serbest bıraktık döviz düşecek diye umud ediyoruz. Halbuki herkes gerçeği biliyor, bize borcu veren ABD ve AB olmasa daha doğrusu bunlar borç vermeye devam etmese ayakta duracak halimiz kalmasa biz ne Merkel'in, ne de Trump'ın tehdileriyle Almanları ve Rahibi serbest bırakır mıydı? Hakan Atilla hala hapiste dururken, Zarrab ve Fetöcüler zevkü sefa içinde ABD'de yaşarken biz bu şantajlara pabuç bırakır mıydık? Bu soruların cevaplarını hepimiz biliyoruz.
Sonuçta Rahip serbest bırakıldı kriz bitti mi? Diye soranlar hem yukarda yazdıklarımı, hem de altta tabloda devletin son resmi rakamlarına bakarak herşeyi görebilirler. Rakamlar o kadar gerçek ve net ki, rakamlar o kadar güzel konuşuyor ve anlatıyor ki aslında yorum yapmaya bile gerek yok. Tabi o rakamları anlarsak.
Umarım aydınlatıcı olmuştur.