ENKA HEDEF BÜYÜTTÜ-VATAN
Enka, ABD’nin dünyanın dört bir yanındaki elçilik ve konsolosluk
binalarını inşa ediyor. İstanbul’da İstinye’deki kale gibi ABD
Konsolosluğu binasıyla bu alandaki ilk işine imza atan Enka, ABD’li
ortağı Cadell ile şu ana kadar Nepal, Cezayir, Sierra Leone, Kamerun
ve Mali’nin aralarında olduğu 12 ülkede büyükelçilik binası yaptı. Son
olarak Papua Yeni Gine’deki projeyi iki ortak aldı.
Vatan Gazetesinin haberine göre, Türkiye’nin dünya çapında tanınan
inşaat ve taahhüt şirketlerinden Enka, ABD’nin dünyanın dört bir
yanındaki elçilik ve konsolosluk binalarını inşa ediyor. İstanbul’da
İstinye’deki kale gibi ABD Konsolosluğu binasıyla bu alandaki ilk
işine imza atan Enka, şu ana kadar ABD için 12 tane büyükelçilik
binası yaptı. Enka, bu projelerdeki ortağı ABD’li Cadell şirketiyle
Nepal, Cezayir, Kamerun, Gine, Mali, Sierra Leone gibi ülkelerde
çalıştı. Bu projleri Bosna Hersek, Cibuti ve Burundi izledi. Son
olarak da Papua Yeni Gine’deki büyükelçilik projesini de iki ortak
aldı.
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu binasının yaptıktan sonra
yurtdışında birçok ABD büyükelçiliği binasının inşaatını da
üslendiklerini belirten Enka’nın Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Tara,
İstanbul’un kendileri için iyi bir referans olduğunu söyledi.
Sinan Tara, “Bugüne kadar 12 ABD büyükelçiliği binası yaptık.
Bunların çoğu sıfırdan başladığımız yeni projelerdi. Nepal’den
Cibuti’ye, Kamerun’dan Brundi’ye kadar birçok ülkede büyükelçilik
binası yaptık. Bu projeleri ABD’li Cadell şirketiyle ortak
yürütüyoruz. Şu anda yürüyen projeler arasında Papua Yeni Gine’nin
büyükelçilik binası da var” diye konuştu. 2008 yılındaki krizden sonra
müteahhitlik sektörünün olumsuz etkilendiğini ve işlerin ivmesinin
azaldığına da değinen Tara, artık iş almanın çok daha zor olduğunu
vurguladı. Son 3 yılda yurtdışında müteahhitliğin çok zorlaştığını
kaydeden Tara, halihazırda sürdürdükleri projelerle ilgili şu
bilgileri verdi: “Rusya bu işten çok etkilendi. Blue City projemiz
durdu. Yatırımcılar finansman temin edemediler. Artık daha az iş ama
daha yoğun rekabet var. Pasta küçüldü ama rakipler aynı rakipler. Bu
zorlu ortamda Umman’da 2 milyar dolarlık büyük bir havaalanı terminali
projesi aldık. 2014 yılında tamamlayacağız. Cibuti, Brundi, Ekvator
Ginesi gibi ülkelerde işlerimiz var. Afganistan’da 700 milyon dolarlık
bir işimiz var. Ortaklarımızla birlikte toplam 4 milyar dolarlık işi
yürütüyoruz. Global bir rekabet var. Bu ortamda fiyat düşürerek değil
kaliteli ve zamanında teslim özelliklerimizi öne çıkararak iş almaya
çalışıyoruz. Ama maalesef bu şekilde iş isteyen müşteri sayısı da
fazla değil.”
Krizin şirketlerin cirolarına da yansıdığını ifade eden Sinan
Tara, “Ciromuz, 2008’den sonra düştü. Krizden önce 7 milyar dolardı
ciromuz. Şimdi 5 milyar dolar civarında. Tekrar 7 milyar dolar
seviyesine çıkması da bir zor olacak bu şartlarda. Ama biz yeni işler
alarak daha da düşürmemek için uğraşıyoruz. Krizin bitmesi, yeniden
yatırım iştahının artmasıyla bizim işlerimiz de açılacak. Ama bu kısa
zamanda olur mu bilemiyorum, zaten uzmanlar da bunun cevabını
bilmiyor” diye konuştu.
ENKA Holding’de üçüncü kuşak da işe el attı. Sinan Tara’nın oğlu
Mehmet Tara, şirketin yönetim kuruluna girdi. Sinan Tara, oğlu
Mehmet’in 4 yıldır Enka için son derece önemli bir pazar olan
Moskova’da görev aldığını belirterek, “Artık Türkiye’ye döndü. Yavaş
yavaş tüm alanlardaki projelerimizde görev almaya başladı” dedi.
Mehmet Tara, dedesi Şarık Tara’yı andırıyor. Bunu kendisine
ilettiğimizde, “İnanır mısınız sokakta çevirip soran oldu” cevabını
verdi.
ENKA olarak kendilerini global pazarda kanıtladıklarını anlatan
Sinan Tara, artık daha yüksek mühendislik kapasitesine ulaşmak
istediklerini ve bu yönde çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını söyledi.
Tara, şöyle devam etti: “Türk şirketlerinin petrokimya ve enerjide,
özellikle petrokimyada yeterli mühendislik kapasitesi yok. O yüzden
bazı işlere birinci şirket olarak giremiyoruz. Hedef artık daha yüksek
mühendislik işlerini alabilmek ve ileriye gidebilmek, anahtar teslim
iş yapabilmek. Elektrik işlerinde artık mühendislik dahil her işi biz
yapıyoruz. Petrokimyada da bu seviyeye gelmeyi hedefliyoruz.
Mühendislik kapasitenizi genişletirseniz dünyanın her yerinden iş
gelir. Başka bir lige çıkarsınız. Dünyada böyle sadece 10-15 tane
şirket var. Enka olarak hedefimiz 10 yıl içinde petrokimya
projelerinde mühendislik yapmak.”
Libya’daki projelerde Türk şirketlerinin Sarkozy’nin taşeronu
olacağına ilişkin yorumları sorduğumuz Tara, “Sarkozy’nin taşeronu
olup olmamak önemli değil. Mühendislik kapasiteniz yoksa mecburen
taşeron olursunuz” yanıtını verdi.
TÜRKİYE’NİN dünya çapında inşaat ve altyapı projeleri
gerçekleştiren şirketlerinden biri olan Enka’nın Yönetim Kurulu
Başkanı olarak Sinan Tara, Türkiye’nin depreme dayanıklı bina sorununu
nasıl aşacağı konusunda ilginç değerlendirmelerde bulundu. Tara,
“Öncelikle depreme dayanıklılık konusuna hükümet kadar, insanların
kendisi sahip çıkmalı. Yani bir kişi nasıl hasta olduğunda, berbere ya
da terziye değil de doktora gidiyorsa ev, işyeri alırken de inşaatın
en iyisini seçmek zorunda. Bu bilincin oluşmasının zamanı geldi.
İnsanların bu konuya sahip çıkması gerekiyor. Maliyete gelince,
depreme dayanıklı bina para değil, kafa işidir. 100 bin liralık bir
evin depreme dayanıklılığın sağlandığı kaba inşaatının maliyeti toplam
maliyetin yüzde 25’ini geçmez. Buna bir yüzde 5 daha ekleyerek binayı
sağlam yapmaya kimse itiraz etmez” diye konuştu. Van depreminde
yıkılan binaların Türkiye’nin imajına zarar verdiğini kaydeden Tara,
“Depremde yıkılan binalar yurtdışında Türkiye’nin imajını zedeliyor.
Türk müteahhitlerin işleri tam olarak ilgili olmadığı için belki
etkilenmiyor ama genel olarak imajımız zedeleniyor” dedi.
YURTİÇİ ve yurtdışında enerjiden inşaata 4 milyar dolarlık proje
yürüten Enka, Türkiye’deki büyük projelerle de ilgileniyor. Üçüncü
köprü, İzmit Körfez Geçişi ve nükleer santral projeleriyle
ilgilendiklerini söyleyen Enka’nın Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Tara,
“Gerek üçüncü köprü gerekse İzmit Körfez geçişi projeleri için yeterli
teknolojimiz ve birikimimiz var. Çelik konstrüksiyon işinde ciddi rol
oynayabileceğimizi düşünüyoruz. Bu projelerle ilgileniyoruz ve
şartların oluşmasını bekliyoruz. Nükleer santral konusunda şartlar
uygun olursa müteahhit olarak yer alırız” dedi.
Şu anda daha çok yurtdışına konsantre olduklarını ancak
Türkiye’deki büyük projelerle ilgili gelişmeleri de yakından takip
ettiklerini kaydeden Tara, “Üçüncü köprü ile zamanı gelince, şartlar
oluşunca ilgileneceğiz. Konsorsiyum olması daha mantıklı ve biz de bir
konsorsiyumda yer alabiliriz. Günü geldiğinde şartlar uygun mu değil
mi oturup değerlendireceğiz. İzmit geçişi için Japon şirketle köprünün
müteahhitliği için görüşüyoruz. Daha önce Japonlarla birlikte oldukça
zor bir çelik köprü yapmıştık. Üçüncü köprü projesinde yatırımcı
olarak değilse bile köprünün üretiminde ciddi bir rol alabiliriz.
Nükleer santralde ise Rus şirket bilgi toplama mahiyetinde bütün Türk
şirketleriyle görüşüyor. Bizimle de görüşüyorlar, sonuçta biz de
müteahhidiz ve uygun şartlar olursa bu projede de yer alırız” diye
konuştu.
Türk şirketlerinin bir zamanlar en büyük pazarlarından biri olan
Libya’daki gelişmelere de değinen Sinan Tara, Enka’nın Libya’da bir
elektrik santrali projesi bulunduğunu ve son gelişmelerden dolayı şu
anda durdurulduğunu anlattı.
Sinan Tara, ülkedeki yeni durumun Türk müteahhitlerine etkileri
konusunda sözlerini şöyle sürdürdü: “Libya’da artık yeni bir dönem
başladı. Ülke artık eskisi kadar devletçi olmayacak. Yani eskisi kadar
çok iş devletten gelmeyecek. Kurulack hükümet kendi özel sektörünü
desteklemek isteyecektir. Bundan sonra rekabetin yoğun oluduğu değişik
bir pazar söz konusu. Ancak ben Türkiye’nin bu süreçte Libya’da önemli
bir rol üstleneceğini düşünüyorum. Türkiye’nin altyapı projelerindeki
birikimi bunu sağlayacaktır.”
Foreks Haber Merkezi (
haber@foreks.com )
http://www.foreks.com (17/11/2011 - 07:15:44)